
Gaitada gizli kan aranması bir tanı yöntemi olmakla beraber yüzde 30 oranında doğruluk sağlıyor. Çoğu kez en az iki kere 3-5 gün ara ile tekrarlamak gerekiyor. Ayrıca bu test, erken tanıdan çok, artık oluşmuş bir kanserin ortaya konmasına düşük oranda teşhisi olanaklı kılıyor.
Erken tanı için esas olan kolonoskopik tetkik. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, bu aynı zamanda kanser olmadan önlenmesini de sağlayabiliyor.
Eğer hastanın kalın bağırsağında polip varsa mutlaka kolonoskopla alınır. Eğer alınamayacak durumda ise poliplerden biyopsi yapılıyor. Patoloji raporunda kanserleşme belirtileri saptanırsa mutlaka ameliyat gerekiyor. Bazı durumlarda büyük poliplerde yüzeysel alınan biyopsilerde kanser saptanamayabiliyor. Bu nedenle yine polipin iç kısımlarında bir kanser odağı taşıyabilme olasılığı ile bu büyük polipli kolon kısmının ameliyatla alınması en sağlıklı yol oluyor. Ancak bu kişilere cerrahi sonrasında da belli aralıklarla (ilk birkaç yıl 1-2 senede bir olmak üzere) mutlaka kolonoskopik tetkik yapılıyor.
Hiçbir şikayeti olmayan bir kişiye koruyucu amaçlı, 50 yaşından sonra ilk kolonoskopi yapılmalı. Bu kontrolde herhangi bir şey saptanmazsa beş yıl sonra tekrar kolonoskopi yapılmalı. Ancak yaş ilerledikçe polip oluşumunun artacağı da unutulmamalı. Ailesinde kolon kanseri geçirmiş olan kişilerin kontrollere daha erken başlanması gerekiyor. Bu kişilerde ilk kolonoskopinin 40-45 yaşında yapılması ve üç yıl arayla tekrar edilmesi, hastalığın erken tanınmasında önem kazanıyor.